İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ VAKFI            

ÖZEL

  YAMANTÜRK  LİSESİ

1995

MATEMATİKÇİ GÖZÜYLE DÜNYA DIŞI YAŞAM 

 Evrende baska canli varlik olup olmadigi, radyo araciligiyla saptayabilecegimiz sinyaller yoluyla bizimle iletisim kurabilmelerinin mümkün olup olmadigini F. Drake’nin ortaya attigi denklemin degiskenlerini inceleyerek sonuca varmaya çalisacagiz. Ikinci bölümde ise Matematikçi J. A. Paulos’un Dünya disi ziyaretlerin neden mümkün olmadigina dair düsüncelerini sunacagiz. F. Drake’nin Denklemi ABD’li gökbilimci Frank Drake’in 1961 yilinda, Evren’de akilli varliklarin bulunma olasiligi konusunda gelistirdigi denklem, bugün bile geçerliligini koruyor. O yillarda büyük bir iyimserlikle yapilan çalismalar, aradan geçen bunca yil süresince bilgi dagarcigimizdaki muazzam genisleme, denklemin parametrelerini de etkiledi. Radyo-teleskop aygitlarinda, sinyal zaptetme tekniklerinde 60’li yillarin basindan bu yana kaydedilen akil almaz ilerlemere karsin, Dünya Disi Akilli Varliklar Arastirmasi (SETI) projesi çalismalari hala bir sonuç vermis degil. Böyle olunca da ilk bastaki iyimserlik yerini giderek bir karamsarliga birakti. Drake, aralarinda Carl Sagan’in da bulundugu gökbilimciler, radyo teknisyenleri ve biyologlardan olusan 10 kisilik bir ekibi akilli varliklar arayisi için toplantiya çagirdigi siralarda gelistirdigi denkleminde uygulama alani olarak yalnizca kendi gökadamizi, yani samanyolunu belirlemisti. Denklem söyleydi: N = R x fp x ne x fl x fi x fc x L Samanyolundaki uygarliklarin sayisi olarak tanimlanan N, bir dizi bilinmeyenin çarpimi olarak ortaya çikiyor. Burada R, Samanyolu içinde her yil kaç yildiz olustugunu gösteriyor. Yani yillik yildiz olusum hizi da diyebiliriz. fp, bu yildizlar içinde gezegen sistemlerine sahip olanlarin orani, ne ise, tipik bir günes sistemi içinde Dünya benzeri gezegenlerin ortalama sayisi. fl, bu gezegenler arasinda üzerinde yasam ortaya çikanlarin orani. fi, yasama sahip gezegenler arasinda biyolojik evrimin akilli bir tür ortaya çikardiklarinin orani. fc, bu türler arasinda yildizlararasi radyo haberlesmesi yapabilecek ölçüde gelismis olanlarin orani. Nihayet L de bu yetiye sahip bir uygarligin ortalama yasam süresi. Drake denkleminin çekiciligi, olaganüstü güzelliginde yatiyor. Denklem büyük bir bilinmeyeni, daha küçük, cevaplanmasi daha kolay sorulara bölerek Dünya disi uygarliklar için baslatilan arayisi hem daha gerçekçi, hem de daha umut verici platforma olusturuyor. Bu denklem, SETI projesine de somut bir çerçeve kazandirdi. Denklemin parametrelerini tek tek inceleyerek, sonuca ulasmaya çalisalim. R ; Samanyolu’nda her yil kaç yeni yildiz olustugu konusunda görüsler farkli. Son yillarda bu sayinin 10 oldugu konusunda önermeler olsa da, çogunlugun kabul ettigi gibi yilda ortalama bir yildiz olustugunu kabul edelim. fp ; Yildizlarin gezegen sahibi olanlarin sayisina gelince, M. Mayor - D. Queloz ve G. Marcy – R. Paul Butler tarafindan iki ayri ekibin yaptigi arastirmalar sonucu, 200 tek yildizi kapsayan bir grup üzerinde yapilan gözlemler sonucu 10 gezegen bulunmustur. Bu durumda fp=0.05 oluyor. Ama burada dikkat edilecek husus, elimizdeki gözlem araçalarinin simdilik yalnizca, yildizin neredeyse burnudun dibinde dönen dev gezegenleri ortaya çikarabilmesi. Henüz bizim günes sistemimizin eslerini bulabilmis degiliz. ne ; Yasama uygun dünya benzeri gezegenler arayisina giristigimizde is biraz çatallasiyor. Bunun için en azindan kayalik bir gezegen ve sivi durumunda su gerekli. Kendi Günes sistemimizde, Dünya disinda Mars ve Jüpiter’in ayi Europa’nin da eskiden canli barindirabilmis olabileceginden bahsediliyor. Ama öteki yildizlarin çevresinde kesfedilen gezegenler, hiç de bizimkine benzemiyor. Olmasi gerekenden çok büyükler, bazilari Jüpiter’in birkaç kati. Üstelik yildizlarina fazla yakinlar, bu da çok sicak olmalarina neden oluyor. Zaten simdiye kadar bulunan gezegenlerin en sogugu da 80°C . fl ; Yasama uygun gezegenler arasinda, üzerinde gerçekten de yasamin gelistigi gezegenlerin sayisi konusunda bilim adamlari geçmise kiyasla daha iyimserler. Dünya daha birkaç milyon yil yasindayken (kozmolojik ölçekte gözaçip kapayincaya kadar) ortaya çikan organizmalarin fosilleri, en eski kaya örneklerinde bulundu. Bilimadamlarina göre bu, yasamin güç kosullarda bile olustugunun bir kaniti. Yasam, kosullarin ortaya çiktigi her yerde ortaya çikabiliyorsa, fl gerçekten 1 olmali. fi ; Dünya disinda akilli varliklarin ortaya çikma olasiligi. Dünyada akilli varliklarin 4 milyar yil sonra ortaya çikmalari hakkinda, iyimserler ve kötümserler (gerçekçiler) diyebilecegimiz iki farkli görüse sahip grubun düsünceleri zittir. Gerçekçilere göre, basli basina bu uzun süre, akilli bir yasamin bir oldu bitti olarak kabul edilmesine engel. Iyimserlere göre ise, bu süre, Evren’de baska akilli varliklar olabileceginin en inandirici kaniti. Bu görüse göre, Günes kirmizi bir dev haline gelip, Dünya’yi yutmaya baslamadan öncedaha en az bir milyar vaktimiz var. Bu süre, ilk sürüngenlerin denizden çikip karaya yayilmaya baslamalari için geçen sürenin iki katindan fazla. “O halde” diyor iyimserler, “insanlarin kurdugu bir uygarlik yok olsa bile, sifirdan baslayip teknolojiye erisecek daha bir kaç tur uygarlik için bol bol zaman var.” Kötümser-gerçekçi taraf söyle karsilik veriyor. “Diyelim yeni uygarlik için zaman var. Dünya ikliminin böyle iliman kalacagini kim söylüyor?” Dolayisiyla fi degiskeni için yapilan önermeler radikal uçlarda kaliyor. Ama tartismaya son bilimsel verilerle bakacak olursak ibre kötümserlerin tarafin, degiskenin degeri de sifira kayiyor. Harvard Üniversitesi paleontologlarindan Stephen Jay Gould, “varligimizi büyük ölçüde mutlu tesadüflere borçluyuz” diyor. Yasamimizi ve aklimizi kimsenin bilemeyecegi bir takim rastlantilara borçlu oldugumuz açik. fc ; Yildizlararasi radyo haberlesmesi yapabilecek ölçüde gelismis olanlarin orani. Varsayalim, Dünya disi uygarliklar, sayilari fazla olmamakla birlikte gerçekten var. SETI taraftarlarina göre, her teknolojik uygarlik, radya dalgalarinin büyük astronomik mesafeleri asabilmek için çok uygun bir araç oldugunu farkedecek ve bu olanagi kullanmak isteyecektir. Ancak bu varsayimin da gerçekligi tartismaya açiktir. L, uygarliklarin yasam süresi. Denklemin fi ve fc degiskenlerine uzlasabildigimiz bir deger bulamadik. Uygarliklarin yasam süresi hakkindaki savas burada da devam ediyor. Iyimserler göre, kararli, akilli bir uygarligin, sonsuza kadar olmasa bile on milyonlarca yil ayakta kalmamasi için bir neden yok. Bu tablo, Drake’in orijinal denkleminin karsi karsiya kaldigi darbogazlarin etkilerini götürebilcek gibi görünüyor. Buna karsilik kötümserler de suna isaret ediyor: Insanlik radya haberlesmesini yalnizca birkaç on yil önce buldu. Ve o zamandan bu yana da teknolojik savas ya da çevre kirlenmesi nedeniyle kendi kendini yoketme noktalarina geldi. Her geçen gün yalnizlik hissi artan insanlarin, koca evrende kendilerinden baska kimsenin olmadigini kabullenmesi kuskusuz mümkün degil. Ama evren de herhalde kendini bizim umut ve beklentilerimize göre ayarliyor degil. Sonucu simdilik kesin olarak bilemiyoruz. Belki de gerçekten Dünya disi uygarliklar bir yerlerde var ve kendilerini radyo dalgalari yoluyla tanitmaya ugrasiyorlar. Ama bütün bunlarin isiginda, bu uygarliklarin sayisinin herhalde pek fazla olmadigini söyleyebiliriz. Zaten bu ünlü denklemin ortaya atan Drake bile eskisi kadar iddiali degil. Italya’nin Capri tatil kentinde 1996 yilinda yapilan biyoastronomi kongresinde, Drake “Belki de asiri iyimser bakmis olabilirim her seye, basarinin garanti oldugunu söyleyemeyiz” diyordu.

Dünya Disindan Ziyaret Olamaz John Allen Paulos, Herkes Için Matematik adli kitabinda, dünya disi yasama evet derken, UFO’larla gelen ziyaretçilere hayir demektedir. Asagida bu görüsünün nedenlerini bulacaksiniz. Dünya disi ziyaretlerin olup olmadigi ile evrende baska bilinçli canlilar olup olmadigi ayri bir sorudur. Eger zeka dünya üzerinde dogal olarak gelistiyse, bu gelismenin dünya disinda baska bir yerde de olmamasi için bir neden yoktur. Bunun için gerekli olan yalnizca, birçok farkli bilesim olusturabilme kapasitesine sahip fiziksel unsurlardan meydana gelmis bir sistem ve sistemin içinde de bir enerji kaynagidir. Enerji akimi, sistemi, sabit, karmasik ve enerji depolayan küçük bir moleküller toplulugu olusuncaya dek farkli olasilik kombinasyonlarini “kesfetmeye” iter ve bunu, proteinleri olusturan bazi aminoasitler de dahil olmak üzere, daha karmasik bilesenlerin kimyasal evrimi izler. Sonunda da ilkel yasam gelisir. Galaksimizde yaklasik 100 milyar (1011) yildiz oldugu tahmin ediliyor. Bunlardan diyelim ki 1/10 ‘u bir gezegene sahip. Yaklasik 10 mliyar yildizdan belki yüzde biri yasam bölgesinde bir gezegene sahip. Bu gezegen, kendi günesinin yasam kusagi içinde, ama ona; eriyigini, suyunu, metanini ya da baska bir unsurunu ne kaynatip yok edecek kadar yakin, ne de donup katilastiracak kadar uzakta durur. Simdi galaksimizde, içinde yasama olanak verecek yildiz sayisini 100 milyona (108) indirelim. Bunlarin çogu bizim günesimizden küçük oldugundan, bu yildizlarin yalnizca 1/10’u gezegenlerinde yasamin sürebilecegi makul adaylar olarak görülmelidir. Yine de elimizde sadece bizim galaksimizde yasami sürdürebilme kapasitesine sahip 10 milyon (107) yildiz kaliyor. Bunalrin belki de 1/10’unda su anda yasam vardir. Gerçekten de galaksimizde yasam içeren gezegenlere sahip 106 yani bir milyon yildiz oldugunu varsayalim. Peki niçin buna ililskin hiçbir delil görmüyoruz? Nedenlerden biri , galaksimizin yaklasik 1014 isik yili hacme sahip, büyük bir yer olmasidir ki, burada bir isik yili – isigin bir yilda aldigi mesafe – saniyede 186000 mil – yaklasik 6 trilyon mil’dir. Yani bu milyonlarca yildizdan her biri, ortalama 1014 bölü 106 küp isik yili hacme sahiptir; bu, yasama olanak sagladigi varsayilan her yildiz için 108 küp isik yili hacim anlamina gelir. 108 ‘in küp kökü yaklasik 500’dür; bunun anlami, galakside yasama olanak veren herhangi bir yildizla, ayni olanaklara sahip, ona en yakin baska bir yildiz arasindaki uzakligin ortalama 500 isik yili olmasi demektir. Bu, dünyayla ay arasindaki mesafenin yaklasik on milyar kati! Yakin “komsular” arasindaki mesafe, genel olarak ortalamanin altinda olmasina ragmen, yine de sohbet etmek için sik sik birbirlerine ugramaya engel oldugu görülmektedir. Çevrede küçük yesil adamlar görmemizin oldukça olasilik disi görülmesinin ikinci nedeniyse, olasi medeniyetlerin zaman içinde dagilmis olmalari, bir süre var olduktan sonra yok olmalari olabilir. Aslinda yasam bir kez karmasiklastiksan sonra, içten içe sabit degildir ve birkaç binyil içinde kendi kendini yok da edebilir. Bu tür gelismis yasam sekillerinin ortalama 100 milyon yillik bir ömürleri olsa dahi (ilk memelilerden, yirminci yüzyildaki olasi nükleer felakete kadar geçen süre), galaksimizin 12-15 milyar yillik tarihine esit sekilde dagilmislarsa, galaksimizde herhangi bir zamanda gelismis yasama olanak veren yildiz sayisi 10.000’in altina düser ve böylece de komsular arasindaki ortalama mesafe 2.000 isik yilinin da üstüne siçrar. Simdiye dek “dis turist”lerin ziyaretimize gelmemesinin üçüncü, galaksimizin içinde, birçok gezegende yasam gelismis olsa bile, onlarin bizimle ilgilenme olasiliklarinin düsük olmasidir. Bu olasi yasam sekilleri, metan gazindan olusan büyük bulutlar ya da kendi kendini yönlendiren manyetik alanlar ya da bir patatesi andiran genis alanlar ya da zamanini karmasik senfoniler söyleyerek geçiren gezegen boyutundaki dev varliklar olabilirler. Daha büyük bir olasilik ise, kayalarin kendi güneslerine bakan yüzlerine yapisik köpüksü tabakalar olmasidir. Yukaridaki örneklerden herhangi birinin bizim yasamsal hedefimizi ya da psikolojimizi paylasacagini ve bu dürtüyle bize ulasmaya çalisacagini farz etmek için ise fazla neden yoktur. Kisacasi, galaksimizdeki diger gezegenlerde muhtemelen yasam olmasina karsin, UFO görüntüleri kesinlikle sadece “Tanimlanmamis Uçan Nesne” görüntüleridir. (Henüz tanimlanmamis, ama tanimlanmasi mümkün olmayan seyler ya da tuhaf yaratiklar degil.)

 

ANA MENÜ DERS PROĞRAMI MATEMATİK KÖŞESİ
 
MENÜ FOTOĞRAFLAR HAVA DURUMU Pİ SAYISI PRATİK ÇARPMA ALTIN ORAN NETBUL
CHAT DUYURULAR GAZETELER BİNOM BİLARDO SORULAR TÜRKVİSTA
EĞLENCE DİLEKLER TELEFON REHBERİ ABC.ABC KÖK ALMAK CEVAPLAR ARAMA
RESİMLER DERS PROĞRAMI BİLİM VE TEKNİK BİLMECE ABAKÜS BURÇLAR NEREDE
LİNKLER MATEMATİK KÖŞESİ TÜRKÇE SÖZLÜK DOWNLOAD MOBİUS ŞERİDİ ŞİİR1 ÖMER HAYYAM
DÖVİZ ATATÜRK (TR) SANAL KÜTÜPHANE PARADOKSLAR KLEİN ŞİİR2 EL HARİZMİ
SÖZLÜK ATATÜRK (ENG) DÜNYA DIŞI YAŞAM PİRAMİTLER OKLİD ARABUL FİBONNACİ

            Sayfalarımız  Internet Explorer 4.0 ve 5.0 'a göre, 800x600 ekran boyutunda tasarlanmıştır. IE'nin eski versiyonları veya Netscape kullanıyorsanız  ekran görüntüsü kötü olabilir.